Ulaşıma bir engel daha: Tren biletlerine yüzde 44 zam yapıldı
Sevgili Okurlar, bugün bir maliyet artışı daha duyuruldu:
Tren biletlerine %44 zam yapıldı! Türkiye’nin uzun yıllardır süregelen artan maliyet ve ekonomik sıkıntılar gerçeği vardı. Bugün buna bir yenisi daha eklendi. Yarın bize neler getirecek bilmiyoruz. Bugün yaşananlar ve tedbir alınmazsa, yarın yaşanacağı kesin olan yeni zamlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşlarını şüphesiz doğrudan etkiliyor. Tren, uzun yıllar boyunca şehirlerarası seyahat için en uygun fiyatlı, çevre dostu ve erişilebilir ulaşım aracı olarak kabul edildi. Ancak son zamanlarda, her geçen gün artan fiyatlar, bu erişilebilirliği giderek daha da sınırlayacak gibi görünüyor. Zam kararını duyduğumuz ilk anda akla gelen ilk soru şu: "Hangi gerekçeyle?"
Tren, bir ulaşım aracı olarak, yüksek yakıt tüketimi ve teknolojik altyapı gereksinimleri göz önüne alındığında, doğal olarak bazı maliyetler taşır. Ancak, bilet fiyatlarındaki bu sürekli artış, sadece ekonomiyle ilgili bir mesele olmanın ötesine geçiyor. Bu zam, yalnızca tren yolculuğu yapanların cebini değil, aynı zamanda toplumsal eşitlik ve ulaşım hakkı gibi daha derin meseleleri de doğrudan etkiliyor. Ulaşımda fırsat eşitliği, vatandaşlar arasındaki ekonomik farklılık yelpazesini biraz olsun daraltabilecekken, tren gibi bir nimetten dar gelirli vatandaşları mahrum bırakabilecek zamların yapılması onları, maddi boyutların ötesinde, içsel olarak daha büyük sıkıntılara itebilecek bir mesele. Trenin tarihsel olarak halkın ulaşım aracı olmasının altında yatan en önemli sebeplerden biri, ekonomik ulaşım sunmasıdır.
Özellikle dar gelirli bireyler için, ulaşım ihtiyacı çoğu zaman temel bir gereklilikten öteye gitmez. Toplumun büyük bir kısmı, günlük yaşamlarını sürdürebilmek ve çeşitli yerlerde çalışabilmek için tren gibi toplu taşıma araçlarına güvenir. Bu yüzden, tren bileti fiyatlarındaki artış, aslında bu insanların yaşam standartlarını zorlaştırmak anlamına gelir. Türkiye zamları gerçeğine her geçen gün yenisinin eklenmesi, toplumda genel bir memnuniyetsizlik ve huzursuzluk yaratmış durumda. Artan yakıt fiyatları ve enflasyon gibi unsurlar, birçok hizmetin fiyatını artırırken, toplu taşımanın en temel araçlarından biri olan trenin bu artışlardan payını alması, halkın ekonomik yükünü daha da artırmaktadır.
Bugün gelen zam, yalnızca bir biletin fiyatının artması değil, aynı zamanda bir halkın ulaşım hakkının, maddi durumu iyi olmayanlar için daha da kısıtlanması anlamına geliyor. Şehirlerarası tren yolculuğu, artık yalnızca yüksek gelir grubundakilerin tercihi olacaksa, toplumsal eşitsizlik daha da derinleşecektir. Tren, ulaşımda eşitlikçi bir araç olarak kalmalı, ancak sürekli artan fiyatlar, bu amacın gerisinde kalmasına neden oluyor.
Sonuç olarak, tren bileti fiyatlarına gelen bu yeni zam, sadece bir ekonomik gelişme değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı da etkileyen bir olgudur. Ulaşımın, tüm vatandaşlar için eşit ve ulaşılabilir olmasını savunmalıyız.
Teşekkür ederim, sağlıcakla kalın.
İlayda Selen Güley