05 Şubat 2025
weather
6°
Tarafsız, doğru ve gündemce haberler!
Kocaeli
Hafif yağmur
4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9843 %0.1
37,4044 %0.07
Ara
Gündemce Tarih Mustafa Kemal Atatürk yaşasaydı 2. Dünya Savaşı'na girer miydi? "Türk çocuğu beni bekliyor"

Mustafa Kemal Atatürk yaşasaydı 2. Dünya Savaşı'na girer miydi? "Türk çocuğu beni bekliyor"

Tarihin tozlu sayfaları arasında sıkça sorulan bir soru var ki, zihinleri hâlâ kurcalar: “Atatürk hayatta olsaydı, Türkiye’yi İkinci Dünya Savaşı’na sokar mıydı?” Bu soru, hem tarihçilerin hem de halkın üzerinde uzun yıllardır düşündüğü, tartıştığı bir konu. Ancak Atatürk’ün yaşamı ve prensiplerine baktığımızda, onun savaş karşıtı duruşu ve barışa olan sarsılmaz inancı, bu soruya net bir cevap vermemizi sağlıyor. İşte, detaylar...

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Atatürk’ün Barış Anlayışı ve Savaş Karşıtlığı

Mustafa Kemal Atatürk, “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünü sadece bir cümle olarak değil, bir yaşam felsefesi olarak benimsemişti. Ömrü boyunca savaş meydanlarında zaferler kazanmış bir lider olarak, savaşın insanlık için nasıl bir yıkım olduğunu herkesten iyi biliyordu. Ancak onun vizyonu sadece ulusal barış değil, aynı zamanda küresel bir düzenin kurulmasıydı. Bu yüzden, hayatta olsaydı İkinci Dünya Savaşı’na Türkiye’yi sokacağı düşüncesi, onun karakterine ve liderlik anlayışına ters düşer.

Çankaya’da Anlamlı Bir Gece: Mehmetçik ve Atatürk’ün Hüzünlü Bakışı

Atatürk’ün savaş ve insan hayatına verdiği değer, bir gece Çankaya Köşkü’nde yaşanan anlamlı bir olayla daha iyi anlaşılabilir. O gece, Çankaya Köşkü’nde Atatürk’le birlikte olan bir grup insan, sabahın erken saatlerine kadar sohbet ve içkiyle vakit geçirmişti. Sabahın beş buçuğu olmuştu; Atatürk terasa çıktı ve biraz ötedeki süngülü nöbetçiye dikkatle baktı. Yanındakilere dönüp şu anlamlı soruyu sordu:

“Bu Türk çocuğunun, orada kimi beklediğini biliyor musunuz?”
Yanındakilerden biri tereddütsüz cevap verdi:
“Köşkü bekliyor.”
Ancak Atatürk, bu cevabı kabul etmedi ve şu açıklamayı yaptı:
“Hayır, orada benim yatak odam var. O pencerenin altında dolaşıyor. Uykusuz, sabaha kadar beni bekliyor.”

Bu sözleri söyledikten sonra gözlerini nöbetçi Mehmetçik’ten ayırmadan, hüzün dolu bir sesle ekledi:
“Türk çocuğu beni bekliyor…”

Atatürk’ün bu sözleri, onun Türk milletine olan sevgisini ve sorumluluk bilincini açıkça ortaya koyuyordu. O an gözleri yaşlı, sesi titrek ve kalbi hüzün doluydu. Bu, yalnızca bir liderin askerine duyduğu sevgi değil, aynı zamanda insan hayatına verdiği değerin de bir göstergesiydi.

Yapay zeka tarafından oluşturulmuş görsel.

Atatürk’ün Hayatta Olması Dünyayı Değiştirir miydi?

Tarih, kesin cevaplar vermekten ziyade, ihtimallerle doludur. Ancak Atatürk’ün liderlik anlayışına bakıldığında, hayatta olması sadece Türkiye’yi değil, belki de tüm dünyayı İkinci Dünya Savaşı’nın yıkımından kurtarabilecek bir etkiye sahip olabilirdi. Uluslararası platformlarda barışçıl duruşu, insan haklarına verdiği önem ve akılcı dış politikası, olası bir savaş senaryosunu önlemede etkili olabilirdi.

Atatürk’ün Türkiye’yi savaş dışında tutmak için göstereceği çaba, onun “ulusun refahını her şeyin üzerinde tutma” ilkesine uygun bir hamle olurdu. Ancak o dönemin şartlarında, büyük güçlerin etkisi altındaki bir dünyada, Türkiye’nin tarafsız kalmasının ne kadar mümkün olacağını da sorgulamak gerekir.

KAYNAKÇA: N. A. BANOĞLU, YAYINLANMIŞ BELGELERLE ATATÜRK, SİYASİ VE ÖZEL HAYATI-İLKELERİ, 2. BASKI, İST. , 198, S. 296

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *